Mavi bir
sabaha uyanıyordu şehir,
Akdeniz
kıyısında.
Önce geniş gri,büyük kanatlar göründü
Demir kanatlar,
Bir şey
bıraktılar gökten,
Döne döne yaklaşıyorlardı siyah kelebekler gibi
Döne döne.
Döne döne.
Birden bir
telaş sardı ortalığı,
Tozlu dumanlı
bir telaş
Bağrışlar,
çığlıklar, sirenler,
Bir anne
hızlıca kaptı kızını,
Bir paketi
kapar gibi
Gözleri gökte
koştu eve.
Yere değer
değmez gök gürültüleri yankılandı
Sokaklarda,
evlerde.
Alevden toplar
oluyordu dört bir yanda,
Gök
gürültüleri, yükselen alev topları…
Birbiri ardına
düşüyordu büyük apartmanlar,
Birbiri ardına
alev topları, dumanlar arasında.
Kaybolmuştu mavilik,
kaçıp gitmişti güneş.
Sadece gri
dumanlar kaldı geride,
Yıkıntılar,
Yıkıntılar arasında
erkekler, kadınlar.
Yıkıntılar arasında
kediler, köpekler, kuş yuvaları.
Yıkıntılar arasında
ağaçlar, güller, papatyalar.
Yıkıntılar arasında
bir çocuk,
Yıkıntılar arasında
bir çocuk, bir ayağı asılı kalmış bahçe duvarında,
Bir eli gül
dalında,
Boylu boyunca
uzanır şehirde çocuklar,
Boylu boyunca
kan içinde.
Boylu boyunca
uzanır şehirde kızlar,
Bir eli anne
kucağında, bir eli semada kan içindeyken.
Hep semaya açılmıştır eller,
Bir şehir
boylu buyunca uzanmışken,
Eller hep semaya açık kalmıştır,
Hep semaya.
Bu şehirde,
Akdeniz kıyısında.
Bedrettin DEMİRTAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder