Günübirlik hayatın dayanılmaz sıradanlığında,
Yer açmaya çalışırken kendimize,
Aldanmamalıyız minnet iblisinin,
Kara büyülü gökkuşaklarına.
Tutkusuz hayatın çoraklaşmış yüzünde eğlenir zaman,
Kara büyülü gökkuşaklarına.
Tutkusuz hayatın çoraklaşmış yüzünde eğlenir zaman,
Varlığımızdan alır intikamını hayaletler şenliğinde.
Benliğimizin sınırlarından sıyrıltarak,
Başka insanların gölgesiyle ezilmiş,
İsteklerimizde koparır bizi.
Renkli balonları yüzünde patlayan,
Çocuk sarsıntısında geçer günlerimiz.
Hep anlayamadığımız sancılar çemberinde,
Tutarız solgun gülleri,
Ruhumuzun iç savaşında yazgıların mihnetinde ararız,
Gelecek kıskacının kaybettirdiği,
Gelecekteki mutluluk iksirini.
Hep başımızın üstünde hareket eden sarkaçların tıkırtısında,
Balıklama dalarız cadı kazanına,
Dayanılmaz deniz kızı özlemiyle.
Rezil yalanların kırık dökük tesellisinde harcanır
düşlerimiz.
Sığınırız nefret ettiğimiz benliğimizin,
Havasız bırakılmış kuytularına.
Aldanmanın istasyonlarında,
Hüsran meşalesiyle ararken sırdaşımızı,
Bilmeyiz sönmeyen hicranlarda,
Hükümsüz kaldığını saf hürriyetimizin.
Kalır elimizde omurgası kırılmış,
En berrak ve fedakar yanımızın son çırpınışı.
Bedrettin DEMİRTAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder