Büyük bir yenilgiydi ömrü,
Kazandığı tek savaşı bile hatırlamıyordu,
Zaman onda acımasız krala dönüşüyordu.
Sonsuza akan karanlık girdaplarda görürdü yaşamı,
Ne simyacısıydı yitik zamanların,
Ne de başıbozuk seyyah.
Sevmezdi pervasız yaşamayı,
Vicdan en büyük sığınaktı körleşen gözlere,
Sütün beyaz yüzünde kalmak istedi hep.
Ne de başıbozuk seyyah.
Sevmezdi pervasız yaşamayı,
Vicdan en büyük sığınaktı körleşen gözlere,
Sütün beyaz yüzünde kalmak istedi hep.
Bu yüzden en büyük armağan olmuştu yalnızlık.
Havada kalmıştı uzattığı her el,
Boş kalmıştı açtığı kollar,
Karanlık, siyah,simsiyah tablodan başka bir şey
değildi anıları,
Hayatın oyun oynadığı aptaldı,
İşi bittiğinde atılan.
Gülmek,
Yürekte yaşanan
acıyı gizlemek içindi sadece,
Pişmanlık var mıydı? Yoktu.
Hiç pişman olmadı,
Pişmanlık dilenenler içindi,
O hiç el açmamıştı ki.
Fark edilmezdi çoğu zaman,
Fark edilmezdi çoğu zaman,
Yalancı gölgeden ibaretti.
Mutlu düşler ona göre çok fazlaydı,
Zehirli sarmaşığa dönüşürdü boğazında.
Buğulu kederlerden ibaretti sevinci,
Alacakaranlıklara terk edilirken.
Ruh suskun, ruh dilsiz, tenha.
Usul usul ağlardı kimse göremezken,
Hep biriktirirdi gözyaşlarını,
Kavrulmuş yüreği soğutmak için.
Yeşerirken kiraz bahçeleri,
Hüzün hasat ederdi her bahar.
Bir garip sırra dönüşürdü bakışları,
Uzaklara ıslık çalarken.
Kimsesizdi, kimliksizdi, ev sahibi olmadı hiç,
Hep kiracıydı,
Ödüyordu bedelini,
Oyuncağı olarak hayatın.
Ödüyordu bedelini,
Oyuncağı olarak hayatın.
Bedrettin DEMİRTAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder